Google

18 Kasım 2007 Pazar

FAS




Osmanlılar’ın Afrika’da ulaşamadıkları tek yer olan Fas; Marakeş, Fez ve Meknes gibi dünyanın en iyi korunmuş ortaçağ şehirleri ve İslamiyet’in görkemli eserleriyle bezenmiş yerleşim birimleriyle ziyaretçilerini hayal kırıklığına uğratmayan, egzotik bir diyar.
Akdeniz ve Atlas Okyanusu’na sahili olan bu ülkede plajlarda güneşin tadını çıkarabilir, çöl safarileri ve dağ köyleri gezilerinde görüntüleri hafızalarınıza ve kameralarınıza kaydedebilirsiniz.

Portakal ağaçlarıyla süslü bulvarları, renkli Suk’larıyla (Pazar yeri) meşhur olan Marakeş, Fas Sultanlığı’nın ilk başkenti ve 1062 yılında kurulmuş. Sahra Çölü’ne açılan kervan yollarının bu kuzey kapısına, binalardan yKokluların dışarıya taştığı baharatçılar, halıcılar, kuyumcular, seramikçiler, bakırcılar, tahta oymacıları gün boyu müşterilerini bekliyor. Fas’ta pazarlık etmeden alışveriş yapmayın. Fiyatın dörtte birini ya da yarısını teklif edin. Para biriminin dirhem olduğu ülkede bir dolar yaklaşık olarak 8,6 dirhem civarında.

Marakeş’in ünlü meydanı Cema ül Fena, zamanın durduğu bir ortaçağ panayırı gibi. Gündüz de hareketli olan meydanda perde akşamüstü 5 gibi iniyor ve ortaya Spielberg’in film platolarını anımsatan bir görüntü çıkıyor. Her türlü yemeği pişirip satan satıcılar, müzisyenler, falcılar, akrobatlar, şifalı ot satıcıları, yılan oynatıcıları, sokak bahisçileri baş aktörler olarak sahnedeki yerlerini alıyorlar. Her gösterinin bir bedeli var. Bahşişleri hazırlayın.

Marakeş’in sembolü olan ve 67 metrelik görkemli minaresiyle dikkat çeken Kutubiye Camii ise yaklaşık 800 yıldır dimdik ayakta. 19. yüzyılda inşa edilmiş olan Bahya Kraliyet Sarayı, Fas’ın en çok fotoğraflanan yerlerinden olan Menara Bahçeleri ve Ahmet El Mansur tarafından 1602’de yaptırılan El Badi Sarayı şehrin mutlaka görülmesi gereken yerlerinden.

Fas’ın kültürel başkenti olan Fez, Arap dünyasındaki en iyi korunmuş ortaçağ şehrinin de merkezi. Eski Fez (Fez ül Bali) dar sokakları, camileri, medreseleri, çarşıları ve atölyeleriyle ünlü. 1357 yılından kalma Bou İnania Medresesi Fas’ta Müslüman olmayanların girebildiği nadir dini eserlerden biri. Çatıdan şehrin güzel manzarasını kaçırmayın.

Yeni Fez’deki (Fez Cedid) başlıca tarihsel yapılar ise renkli minaresiyle ünlü Büyük Cami ve bitişiğindeki Kraliyet Sarayı.

“Peki Kazablanka’ya ne oldu?” diye soracak olursanız, tavsiyem onu filmlerde bırakmanız. Bu şehir, Mekke’den sonra dünyanın ikinci en büyük camisinin (Kral Hasan) bulunduğu yer.

Vaktiniz varsa Fas’ta görülecek çok yer var. Bir yandann bembeyaz zirvelere ev sahipliği yapan, kayak pistleriyle süslenmiş Atlas Dağları, diğer taraftan gizemiyle büyüleyen ve büyüklüğüyle insanda hiçlik duygusu yaratan Sahra Çölü. Fas’a gidip de bu yerleri görmezseniz çok şey kaybetmiş olursunuz. ollara, duvarlardan toprağa kadar her yer kızıl olduğundan “Kızıl Şehir” deniyor.
Kokularının dışarıya taştığı baharatçılar, halıcılar, kuyumcular, seramikçiler, bakırcılar, tahta oymacıları gün boyu müşterilerini bekliyor. Fas’ta pazarlık etmeden alışveriş yapmayın. Fiyatın dörtte birini ya da yarısını teklif edin. Para biriminin dirhem olduğu ülkede bir dolar yaklaşık olarak 8,6 dirhem civarında.

Marakeş’in ünlü meydanı Cema ül Fena, zamanın durduğu bir ortaçağ panayırı gibi. Gündüz de hareketli olan meydanda perde akşamüstü 5 gibi iniyor ve ortaya Spielberg’in film platolarını anımsatan bir görüntü çıkıyor. Her türlü yemeği pişirip satan satıcılar, müzisyenler, falcılar, akrobatlar, şifalı ot satıcıları, yılan oynatıcıları, sokak bahisçileri baş aktörler olarak sahnedeki yerlerini alıyorlar. Her gösterinin bir bedeli var. Bahşişleri hazırlayın.

Marakeş’in sembolü olan ve 67 metrelik görkemli minaresiyle dikkat çeken Kutubiye Camii ise yaklaşık 800 yıldır dimdik ayakta. 19. yüzyılda inşa edilmiş olan Bahya Kraliyet Sarayı, Fas’ın en çok fotoğraflanan yerlerinden olan Menara Bahçeleri ve Ahmet El Mansur tarafından 1602’de yaptırılan El Badi Sarayı şehrin mutlaka görülmesi gereken yerlerinden.

Fas’ın kültürel başkenti olan Fez, Arap dünyasındaki en iyi korunmuş ortaçağ şehrinin de merkezi. Eski Fez (Fez ül Bali) dar sokakları, camileri, medreseleri, çarşıları ve atölyeleriyle ünlü. 1357 yılından kalma Bou İnania Medresesi Fas’ta Müslüman olmayanların girebildiği nadir dini eserlerden biri. Çatıdan şehrin güzel manzarasını kaçırmayın.

Yeni Fez’deki (Fez Cedid) başlıca tarihsel yapılar ise renkli minaresiyle ünlü Büyük Cami ve bitişiğindeki Kraliyet Sarayı.

“Peki Kazablanka’ya ne oldu?” diye soracak olursanız, tavsiyem onu filmlerde bırakmanız. Bu şehir, Mekke’den sonra dünyanın ikinci en büyük camisinin (Kral Hasan) bulunduğu yer.

Vaktiniz varsa Fas’ta görülecek çok yer var. Bir yandann bembeyaz zirvelere ev sahipliği yapan, kayak pistleriyle süslenmiş Atlas Dağları, diğer taraftan gizemiyle büyüleyen ve büyüklüğüyle insanda hiçlik duygusu yaratan Sahra Çölü. Fas’a gidip de bu yerleri görmezseniz çok şey kaybetmiş olursunuz.

0 Comments: